dayımın arılığı
köyde misafir odasında herzaman yanmayan
bir soba var onun içindeki tıkırtılar dikkatimi çekti
baktın bu çok sevimli msafirimizi buldum
iyiki sobayı yakmamışız
biraz sevdikten sonra özgürlüğüne salıverdim..

karnı acıkmış olmalı mutfaktan gelen kokuları
takip ediyor..

(Muhacir Mahallesi)
şimdilerde çok ıssız sade yaşlılar var onlarda birkaç hane
çocuklar okudu meslek sahibi oldu
aileler şehirlere yerleşti..
oysa bir zamanlar burası benim çocukluğumda
kasaba gibiydi..her yer cıvılcıvıldı..
son zamanlarda emekli olanlar
baba ocağım tütsün diye haneleri canlandırmaya başladılar
İşte dayımın arılığı...

eskiden bu bahçe arı doluydu..
üstlerinede çatı yapar gibi kiremit koymuş..
küçük birer ev gibi
bizim arılara bakım yaptıktan sonra oğul zamanı buraya oğul önlemeye gelirdik
o zamanlar hatırlıyorum dedem ve eniştem
doğru yanlış bilmiyorum
oğul çıktı kaçmasın yerden kum alıp havaya önüne doğru atın diyorlardı
bende dediklerini aynen yapardım..
hakkaten çıkan oğul uzağa gitmez bahçedeki erik ağacına konardı.
dedemin balının, maskesinin ve körüğünün kokusunu
dün gibi hatırlıyorum..